Merhaba değerli okurlar! Nasılsınız, iyi misiniz? Ben iyiyim! Hayatım şu şu aralar iyi yönde seyrediyor. Bazı gelişmeler yaşandı tabii, iyi anlamda.
Bu gelişmelerden biri, radikal olarak aldığım bir karar — sanat kararı.
Resim dersinden nefret ederdim. Baya hem de. Yaptığımda huzurlu olurdum, bir an önce bitmesini isterdim de, ama huzurluydum da. Fakat hiçbir zaman kanım kaynamamıştı.
İçimdeki Eros’tan* mıdır nedir, blog yazarak sürekli üretim, üretkenlik halinde olduğumdan yeni tatlar aramaya başlamıştım.
*Eros ve beraberindeki diğer şeyleri açıkladığım bir blog yazısı da gelecek.
Uzun süredir de aklımda bir grafik tablet almak vardı. Dijital çizim, resim dersine olan nefretime rağmen merak alanımda olmuştur.
Gittiğim psikiyatristlerde hep görüyordum, grafik tablet kullanarak not alıyorlardı. Oradan da bir merak yok değil tabii.
Dijital çizim, grafik sanatı beni cidden etkilemiştir. Manga, çizgi roman çizimleri beni hep kendine bir çekmiştir. Hiç okumadım, evet hiç okumadım, fakat o görsel sanat yapısı beni etkilemiştir. Hatta kendi çizgi romanımı yapma gibi bir fikrim vardı — tabii küçükken. O zaman hayal kurmak bedavaydı, sınırsızdı — neyse ki hala öyle 😊
Dijital çizim dünyası, anime çizimleri vs. beni etkilemiştir. Hatta oynadığım Genshin Impact oyunu, huzurlu müzikler eşliğinde harika bir atmosfer yaratmaktadır. Evet, tam olarak dijital çizim ürünü değil ama benziyor. Maksatım sanatın bana huzurlu görünmesini, huzuru hissettirmesini göstermektir.
Depresyonda olduğumu, majör depresyonun artık kronik bir hal aldığını belki biliyorsunuzdur.
Depresyon, hayata bakış açımı değiştirdi. Yazılım mühendisliğinden hedefi tıpa, psikiyatristliğe çevirmemde rol oynamıştır.
Huzura olan muhtaçlığımı, sanata olan mahcubiyetimi açığa çıkarmıştır.
Depresyonda iken mutluluğa, huzura, hayatınıza renk katacak herhangi bir şeye muhtaç hale gelirsiniz.
Bu muhtaçlık kapsamında ben de sanata arzu duydum. Bu sanatın bendeki ilgili karşılığı dijital çizimdir.
Yeteneksizim… İki çizik atmayı bilmiyorum. Ama öğrenebilirim. Övünmek gibi olmasın ama — 😅😁- yeniliklere açık olarak cesaret timsali biriyim. Yeni bir şeye girişmek gözüme pek imkansız gelmez — tabii isteğim doğrultusunda ise. İstemediğim bir iş işe çok tembel olabilirim, bu ayrı bir konu. 😅
Bu cesaretimi bir zaman toplayıp bir zaman bırakıyordum. Ama son günlerde elime bir miktar para geçince grafik tablet almak aklıma geldi. Yetenek, yeteneksizlik, uğraş, zaman demeden siparişi verdim.
Bugün aldığım XP Pen marka Deco Mini7 modeli grafik tabletimi kargodan teslim aldım. Bekleyiş pek uzun sürdü — aslında öğle teslim aldım, çok uzun değil. Ama heyecan uzun sürmesine neden oldu — yani ben böyle hissettim.
Tableti Hepsiburada’dan 1295 TL’ye aldım, nays kartla aldığım için 129 TL iade oldu. Yani indirimli aldım baya. Hepsiburada’nın Tekno Çarşamba gününe özel %5 indirim, ek kupon mupon, nays derken iyi aldım.
Alır almaz bağlayıp Windows bilgisayarım üzerinde Krita programında iki çizik attım. Android telefonuma da bağladım ve Sketchbook ile ibis paint X uygulamalarında biraz karalama yaptım. Ayrıca not alma olarak da OneNote’da biraz el yazısı çalıştım. Microsoft Whiteboard’da, Microsoft Journal’da biraz kurcaladım tableti. Sırf kalemi kaydırmak bile zevk verdi.
Hayattan zevk almanın verdiği zevk… İşte bütün mesele bu!
Son sözüm şudur ki, korkmayın! Yeni bir şeye başlamaktan, alakasız gözükseniz bile cesaretli olup arzularınızı takip etmekten korkmayın! Size mutluluk ve huzur getirecekse korkmayın!
Instagram: ckosedag
Twitter: BloggerCanerK
Medium: Caner Kösedağ