-
Gotik Öykü: Kopuş
Gece yarısı, şehir sessizliğe bürünmüş, karanlığa gömülmüşken ressam da kendi karanlığına gömülmekteydi. Odasındaki loş havayı veren ufak ışık sanki onun karanlığa karşı tutunduğu son şeydi. Ressam, neredeyse karanlık odasında kara kuzgunların bilgeliğinden yoksun şekilde düşüncelere dalmıştı. Yalnızdı, hayatı boyunca yalnız. Aslında çocukken, ergenliğinde, gençliğinde çevresi vardı. Fakat o yine de yalnızdı. Görülen biri miydi, belirsiz….
-
Gotik Öykü: Sonun Arzusu
Benden bir not: Hikayeyi yavaş, usulca okumanız daha anlamlı bir deneyim bırakabilir. Karanlık odamda bir o yana bir bu yana volta atıyorum. Komik, oda küçük… Neyin voltasını atıyorum ben de bilmiyorum. Gerçi tam bir volta da değil, sadece içimdeki huzursuzluğun dümene geçmiş beni yönlendirdiği bir hal yaşıyorum. Huzursuzdum. Basit bir huzursuzluk veya değil -bana göre…
-
Öğrenme Toksikliği Yaşadım
Merhaba! Geçen hafta ilk defa D&D oynadığımı şu yazımda bahsetmiştim. Oradan gelen heyecanla kendim ekstra bir D&D öğrenme çabasına girdim. Bildiğiniz gibi veya bilmiyor da olabilirsiniz, D&D çok kapsamlı bir oyun. Yani çok geniş, kuralları biraz fazla olan bir oyun. Evreni de keza aynı genişlikte. Bir sürü ırk ve sınıf bulunmakta. Büyü yapma, kavga (combat)…
-
Gotik Öykü: Gölge
Yorgunluktan ölüyordum. Beş kuruş kazanacağım diye devletin bizi köle gibi çalıştırdığı memuriyette çürüyüp gidiyorum. Hep aynı rutin işleyip gidiyordu. Sabah kalktıktan sonra iki kızarmış yumuşak bayat ekmeğin arasına dilimlenmiş şeffaf, arkası görünen kaşar peyniri ve üç dört günde bir demlediğim çayla kahvaltı yapıyorum. Çayı üç dört günde bir demlemek zorundayım zira öbür türlü çay dayanmaz…
-
Gotik Öykü: Eleonora’nın Cinayeti
Gördüğüm en güzel kızdı. Dolgun ve siyah saçları, taktığı tokanın içinden dışarı düz, dik ve kararlı bir tavır almış gibiydi. Dişleri kusursuzdu. Kar gibi bembeyazdı. Soğuk, karanlık kış günlerindeki bazı şeyleri hatırlatan kar gibi… Soğuğun hissettirdiği ve hatırlattığı yoksulluk vardı. Paran yoksa ısınamazsın. Yine içe işleyen, kendini yavaş yavaş hissettiren soğuğun verdiği bir çaresizlik… Elden…
-
Gotik Öykü: Kızıl Gözler
Gotik Öykü: Kızıl Gözler Eve yeni geldim. Her zamanki gibi terlemiştim. Sanki bir boğayla güreşmiş gibi yorgundum. Duş alıp üstümü değiştirdim. Üstümü değiştirirken gömleğimde birkaç nokta kırmızı boya damlası gördüm. Her zamanki gibi çalıştığım köşe yazarlığı yaptığım gazete ofisinde mürekkep damlamış olmalı. Geçmiyor da meret. Bu kaçıncı aldığım yeni gömlek merak ediyorum. Dinlendikten sonra kahvemi…