Selam sevgili okurlar! ❤️
Bendenizden aşk tavsiyeleri duyacaksınız. Katıldıklarınız olacak, katılmadıklarınız olacak, yapacak bir şey yok. 😀
İlk görüşte aşk mı? O da ne? 🤔
Öncelikle ilk görüşte aşka inanmıyorum. Bilimsel olarak da pek mümkün değil. O olsa olsa libidonun “İşte bu!” dediği bir şeydir.
Aşk ve sevgi yavaş yavaş gelişen duygulardır. Yani birini hemen sevemezsiniz, aşık olamazsınız… Siz öyle zannedersiniz. Ama bilinçaltınız biraz deşilirse birkaç malzeme çıkar ortaya, hissettiğinizin aşk veya sevgi olmadığını gösteren. Hızlı giden atın dışkısı seyrek düşer. Aşk ve sevgi de o misal… Bir çift çok hızlı gidip “evet aşkım seni çok seviyorum” modundaysa üzülerek söylemeliyim ki o ilişkinin pek geleceği yok.
Dopamin… İşte bütün mesele!
İlk başta hissedilen dopamine bağlı bir sevgidir. Ki o sevgi değildir. Sevgi sözcüğüyle maskelenmiş hazdır. Gerçek aşk, sadece beynimizdeki kimyasalların etkisiyle oluşan bir çekim, bir tutku, ilgi olmamalıdır. Bu hormonların aşkı, kum zemine bina yapmak gibidir.
Aşk, aynı zamanda, beynimizin aşık olduğumuz kişiye karşı oluşturduğu bir algı, bir yargı, bir inançtır. Aşık olduğumuzda, beynimiz aşık olduğumuz kişiye karşı bir takım beklentiler, değerler, normlar, roller, hedefler oluşturur. Bu beklentiler, değerler, normlar, roller, hedefler, aşık olduğumuz kişinin kişiliği, davranışları, tutumları, inançları, değerleri, hedefleri ile uyumlu olmalıdır. Eğer uyumlu değilse, beynimiz aşık olduğumuz kişiye karşı bir takım çatışmalar, sorunlar, uyumsuzluklar yaşar. Bu da bize mutsuzluk, hayal kırıklığı, kızgınlık, üzüntü gibi duygular verir.
Gerçek aşkta beynin bu atfettiği özellikler karşı tarafla uyumlu olmalıdır. Aksi halde maskelenmiş bir ret söz konusu olabilir. Yani demek istediğim, kişi kendi inanç ve algılarına göre istemeyeceği bir ilişkiyi korumak için uyumsuzlukları ret edip görmezden gelebilir.
Gerçek aşk, sadece, aşık olduğumuz kişiye karşı yoğun duygular beslemek değil, aynı zamanda onunla gerçekçi, mantıklı, objektif bir bakış açısı geliştirmek ve onunla işbirliği, destek, paylaşım, güven, sadakat, bağlılık göstermek olmalıdır.
Gerçek aşk ilişkisinde taraflardan biri her şeyimi veririm, her şeyim sana ait gibi bir yaklaşımdaysa o ilişki… Meeh boyutunda..
Gerçek aşk söz konusu olduğunda her iki taraf da sınırlarını belli etmeli, kendi alanlarını belli etmeli, istek, beklenti vs. belirtmeli ve kendinden fedakarlık yapmamalıdır.
Eğer kişi hiç aklınızdan çıkmıyorsa sıkıntı var demektir. Gerçek aşkta sizin kişiyle ortak hayat paylaşmanız gerekiyor, kendi hayatınızı onunla doldurmak değil.
O senin her şeyin mi? Aynen, o kişi gittiğinde ne halt yersin acaba?
Doğru kişi, hayalindeki kişi mi? Hayır hiç sanmıyorum. Bu içerideki hormonların etkisi… Listelesek ve o kişinin tüm artı eksiklerini ortaya döksek belki de sevmezsin o an.
Onu hep yanında mı istiyorsun? Gerçekçi olalım.. Kim biraz kendine zaman ayırmak istemez ki? Hep onla olmaz.
Fedakarlık… Fedadan kar etmek… Bi’ düşün.
Manipülatif, kontrolcü, fedakarlık vs. içeriyorsa zaten o ilişkide bir sıkıntı vardır.
Aşk bir karardır, sadece duygu değildir. O kişiyle olmak istediğinize karar verdiğiniz için aşık olursunuz, bunu istemezseniz aşk olmaz. Sadece dopamin sevgisi ortada kalır.
Eğer acı çekiyor iken bile o kişiyi düşünüyor, seviyor iseniz ona karşı soğuk beslemiyorsanız gerçekten aşık olabilirsiniz.
Gerçekten aşk yaşamak istiyorsan gerçekten aşk yaşa. Yaparsın. Yapmazsan olmaz. Tabii sağlıklı ve yavaş gelişen bir süreç olmalı. Hızlı giden atın… Anladınız siz. 🙂
Bu yazım da bu kadardı. Siz ne düşünüyorsunuz gerçek aşk hakkında yorumlara beklerim. Kendinize iyi bakın! 😊
Instagram adresim: @ckosedag
Twitter adresim: @BloggerCanerK
Medium sayfam: Caner Kösedağ
Bir diğer yazım: