Rota: KKTC 🏝🛫| Uçak, Araba, Tehdit | Varoluş

Simgesel düzleme fırlatılan benin varoluşsal notları…

Source: Taken photo by the Author – Rota: KKTC 🏝🛫| Uçak, Araba, Tehdit | Varoluş

Selamlar! Nasılsınız, umarım iyi bir hafta geçirmişsinizdir!

Kuzenin düğünü var, bu sebepten Kıbrıs’a geldik. Normalde gelmeyecektim, çünkü düğün vs. şeyler hiç benlik değil (belki). Belki diyorum çünkü ayak uydurunca benlik de olabiliyor. 😊

Normalde sessiz, sakin ortamları severim, bangır bangır sevmem, ama ortam için dışarıdan gözlemci değil de, ortamı yaşayan kişi olursam, en azından bunu gördüm, bangır bangır değil de eğlence araçları görmüş oluyorum. Bu biraz şey gibi… Uzaktan atış gibi olacak ama… Nehri hayat gibi düşünürsek nehri izleyen ile nehrin içinde olan bir olur mu? Nehrin içinde olmayan, gözlemci konumunda olan kişi ne kadar gözlem yaparsa yapsın – elbette birtakım çıkarımlar üretmek türetmek mümkün – hayatın tadını alma, hayatın içinde bulunma, yaşama noktalarında eksiklik ve boşluk hissedecektir. Çünkü dil tamamen kapsayıcı ve yansıtıcı değildir, daimi olarak boşluk ve mesafeli bir aralık bırakacaktır -”Gerçek” deneyim ile. “Gerçek”i yaşamak istiyorsak dilden ötesine gidip deneyimi elde etmeliyiz. Tarif edilemez, dilin sınırlarının ötesinde olana (Gerçek) erişim zor olsa da hisler vuku bulacaktır. O hisleri almak için ise nehrin içinde yüzen veya kayıkla kürek çeken kişi olmalıyız.

Bu hayatın anlamını bulma, otantik varoluş sergileme için de önemli bir şey. Mekanikleşen düşünce sisteminden sıyrılıp doğal deneyimi elde ettiğimiz noktadan sonra bir şeyler değişmeye, dönüşmeye, hissettirmeye başlayacaktır -Gerçek tatmini sunar bir şekilde.

Ben daha o noktayı geçemedim, göremedim bile. Böyle konuştuğuma bakmayın yoksa. Ama demek istediğim de bu! Düşünür ve çıkarımlar, düşünceler üretip türetip akıl yürütebilirim. Ama deneyimi elde edemediğim zaman savunma mekanizmalarından entelektüellizasyon sebepli rahatlama ve belki ego mastürbasyonundan haz alırım, fakat gerçek otantik varoluş hazzına erişimim olmaz. İleride, o noktadan sonra öyle bir haz olduğunu biliyorum. Bunu düşünmüyorum, biliyorum. Biliyorum… Bu sebepten düşüncenin, dilin ötesine geçip ilmine direkt erişemediğim “Gerçek”i yaşayacağım. Deneyimi, duyguları, hisleri, hâlleri… O bir süre kalan, hemen gitmeyen hâlleri elde etmeye çalışacağım. Çalışmalıyım…


Peki ben buraya nasıl geldim? Tabii ki ilk halay ve çifte telli deneyimimle. 😂

Ben daha önce hiç düğünde oynamadım. Hem benlik değil (en azından o zaman katı bir şekilde öyle düşünüyordum) hem de oynamayı bilmiyordum. Gerçi hâlâ bilmiyorum tam. 😀

Herkes -kuzenlerim- oynarken ben dışarıdan izliyordum. En son kuzenim geldi, evlenen, “Oturmaya mı geldin lan buraya?” dedi. Ensemden tutup götürdü 😅 O anlık içten gelen ritme uyma güdüsüyle anlık olarak çifte telli oynadım. Yalan yok, zevk aldım. 😁

Sonra halay müziği gelince çıktım çünkü ben hiç bilmiyorum. Aynı senaryo gerçekleşti. 😅 Bir dakikada halay öğrendim 😄 Yalan yok, zevkliydi. 😁

Bu tarz ritüeller basit bir eğlence de değil aslında. Lacancı tabirle öznenin simgesel düzlemde konumlanma ve kimlik inşası noktasında da değerli. Ailevi, toplumsal bu tarz, evlilik misal, olaylarda bağlar kuvvetlenir, eğlenilir ama bireysel açıdan kişinin özbenlik inşasında da rol oynar. Simgesel düzlemde konumlanmayanı imgesel düzlem çarpar derlermiş… Kim dermiş? Az önce ben dedim 😁

İmgesel, hayali benlikte baskınlık olursa tatmin edilemeyen arzu (varoluşsal derin itici güç), jouissance (yoğun haz deneyimi) tıkanıklığı ve aşılamayan fanteziler silsilesi… Sağlıksız psikodinamikler yani…


Source: Taken photo by the Author – Rota: KKTC 🏝🛫| Uçak, Araba, Tehdit | Varoluş

Havalimanında başkasının bavulunu 2 kez yanlışlıkla, evet, 2 kez yanlışlıkla aldık. 😅 Hem gidişte hem de varışta. Hemen hemen aynı renk, tip valiz olunca olabiliyor. Ha bir de aynı kadının evet… 2 kez… Bir de valizin sahibi hanımefendi “Taraklarımı gösterebilirim.” diye savunma yapması ayrıca güldürdü. Kanıt materyali olarak tarak garip oldu. 😅 Bir de varışta valiz bekleme noktasında başka bir adamın valizini daha almışlar bizimkiler, o da “Gömleğimi gösterebilirim.” diye savunma yapmış. Patladık hep beraber gülmekten! 😅

Gün içinde havalimanından bizi alan bir diğer kuzenim arabayı baya yavaş sürüyordu. Arabada 7 kişiydik bu arada 😅 Yarım saatlik yolu 1 saatten uzun sürede geldik. O yol boyunca herkesin bir mizahşör olası tuttu. Gül gül öldük yani herkes bir yandan espri yapıyor. Manyak bir gündü yani. 🤪

Sonrası eve geliş, sohbet muhabbet, yine espriler havada uçuşuyor ve yatış… 💤


Umarım bu yazım hoşunuza gitmiştir. Çok teşekkür ediyorum okuduğunuz için. Sağlıcakla kalın! ❤️

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir