Substack’te suya ilk adımı atmak…
Selamlar! Nasılsınız? Bu yazımda Substack’teki başlangıcımdan bahsedeceğim. Önden bilgi vereyim, bu yazıda über süper stratejiler görmeyeceksiniz. Sadece başlangıç olarak, suya yeni girmiş bir balık gibi anlık şokta ne yapmam gerektiğini bilmeden bir şeyler yapan biri olarak ne yaptım, bundan bahsedeceğim. Başlayalım!
Substack’te Yazmaya Neden Başladım?
1000kitap’ta bir Substack yazarı gördüm ve zaten Substack’i geçmişte araştırmış ama cesaret edememiş biri olarak bir meraklandım. Onla konuştum ve bana başlamam gerektiğini söyledi, yani kesinlikle faydama olur.
Tesadüfi gördüğüm bir Substack yazarından aldığım cesaretle başladım yani.
Ekim-Kasım 2023’ten beri blog yazıyorum. Hiç yazmadığım bir dönemim olmuştu ama ondan sonra yine başladım. Blog yazmak benim için terapötik nihayetinde, neden başlamayayım ki?
Hazır yazıyorum, o zaman Substack’e de bir adım atayım dedim. Substack Substack Substack… Modern bir web ve uygulama arayüzü vardı, ilgimi çekiyordu.
Fakat işte sıfırdan, sosyal ağ desteği olmadan, kitle olmadan nasıl başlanır diye çekincelerim vardı, bundan sebep uzak durmuştum. Ama şimdi iyi ki başlamışım diyorum.
29 abone belki az, evet, ama değerli.
Substack’te Nasıl Başladım, Ne Yaptım?
Benim iki Substack yayınım var. Biri gotik öykü, şiir ve denemelerimin bulunduğu bir yayın, diğeri ise kişisel blog tarzında bir yayın. Biri niş iken biri genel.
Gotik öykü, şiir ve denemelerimin bulunduğu Geceye Çizik isimli yayınım:
https://geceyecizik.substack.com
Kişisel Substack yayınım:
https://canerkosedag.substack.com
İçerik Ürettim
Evet… Yazdım… Sadece yazdım…
Özgün içerik üretmek her daim, her platformda gerekli. Substack’te de bunu yaparak başladım. Kısa öykülerimi, şiirlerimi ve denemelerimi yazdım ve yayımladım.
Kişisel yayınımda ise yine Medium’da nasıl yazıyorsam yazdım.
Notes’u (Notlar) Kullandım
Substack’te X’teki (Tweeter) gibi bir kısa form yazı paylaşım özelliği bu Notes.
Örnek:
Substack içi ağda Notes kullanımı büyük önem taşıyor, bunu anladım. Sizi takip etmeseler dahi Notes -tabii bunun yanında uzun form yazılar da dahil- bazen insanların duvarına düşebiliyor. Hatta bildirim gelebiliyor telefonuna.
Bu tahminimce Substack’in kendi içindeki ağı beslemenin, etkileşimi arttırmanın bir mekanizması. Substack’in böyle bir güzellik yapıyor oluşu müthiş! Bunu kendim deneyimledim bu arada. Yani takip etmediğim insanların paylaşımından bildirim almayı. Arka planda nasıl bir algoritma çalışıyor, hâkim değilim.
Notes’ları hem X benzeri şekilde düşünce, duygu, anı, fotoğraf paylaşımı için kullanabilirsiniz hem de yazılarınıza yönlendirme yapacak şekilde kullanabilirsiniz. Benim yukarıda verdiğim örnekte görüldüğü üzere kendi yazımdan bir kısma yönlendirme verecek şekilde not paylaştım.
Diğer Yazarlarla Etkileşim Kurmak
Substack’te diğer yazarlarla, hele de kendi nişinizdeki, etkileşim kurmak çok önemli. Baya önemli… Pek önemli… Ben bir edebiyat yayını olan Sevgili Yakınlık isimli Substack yayınının chat’ine kendi yayınımdan bahsettim, tabii ki bunu salt reklam olarak değil, değer katabilecek bir potansiyel olarak sundum.
Fakat bundan hariç olarak bu bahsettiğim yayın Sevgili Yakınlık’ın chat’inde bir etkinlik vardı. Herkes bir kelime ekseninde içerik üretecekti. Kelime “sıyrılmak” idi. Ben de bu “sıyrılmak” kelimesi ekseninde bir şiir yazdım. Sonra bu şiiri Notes kullanarak Substack içi ağda paylaştım ikinci olarak kısa formda.
Bundan hariç olarak diğer yazarların notlarına, uzun form yazılarına yorum bırakmak, beğenmek ve restack (retweet’in aynısı) yapmak da bu etkileşime örnek olarak verilebilir. Ki bu da baya etkili.
Sonrasında Substack’te yayınlar birbirini önerebiliyor. Örneğin ben A ve B yayınını önerdim. Bana abone olan kişiye “Bunlara da abone olmak ister misin?” şeklinde bir soru soruyor.
Diğer yazarlarla etkileşim kurmak bana baya katkı sağladı diyebilirim. Tabii ki note paylaşımı ve özgün içerik üretmek de pek âlâ önemli.
Evet, Substack’te bunları yaparak 29 aboneye ulaştım. Yavaş yavaş da büyümeyi seziyorum. Yani bu şekilde gidersem okur kitlem genişleyecektir diye umuyorum.
Substack’in Ortamı Nasıl?
Substack’in ortamı Medium’dan daha kaliteli gibi hissediyorum nedense. İçgüdüsel olarak… Yani insanlar daha doyurucu içerik üretiyor gibi hissediyorum.
Kişinin hedefi, yazar (blogger) profili de önemli pek tabii. İsteyen istediği şekilde yazar. Ama orada daha kişisel dokunuşlar, daha tatminkâr, daha altı dolu içerikler görüyorum. Bu Medium’da yok anlamına gelmiyor. Medium’un içerik bolluğundan bu kaliteli içerikler göze gelmeyebiliyor ama.
Yani sezgisel olarak Substack’teki okur kriterleri daha yüksek gibi. Bu beni de kendimi sorgulamama, düşünmeye itiyor, ve “Acaba ben nasıl daha kaliteli içerik üretebilirim?” sorusunu sürekli sorduruyor.
Bazı yazılarım kişisel yansıma, sadece konuşma babında yazılmış yazılar oluyor, belli bir derinliği var olsa da herkese hitap etmeyebiliyor.
Diğer bir konu da Substack özünde e-mail tabanlı bir platform olduğu için “Publish” butonuna basmadan önce birkaç kere düşünüyor insan. “Acaba bu yazı tam oldu mu?” gibisinden. Elbette hiçbir yazı tam olmaz, ama olabildiği kadar tam olabilir. Bundan sebeptir ki, sürekli tarama ve kalite kontrol yapıyorum diyebilirim.
Bu kalite kontrolü Medium’da da yapıyorum tabii ki. Ama doğrudan bir öznenin e-postasına bir ileti göndermenin verdiği bir sorumluluk duygusu oluyor ve bundan dolayı da bu kontrol ihtiyacı artıyor.
Substack’te Yazmalı mısınız?
Kesinlikle evet! Yazmalısınız. Kendinize ve insanlara değer katacağınızdan eminim.
Diğer bir konu da Substack’in yazı editörü daha gelişmiş. Yani yazılarınızı özelleştirme ve sunma konusunda kolunuz biraz daha uzun.
Bu kısım bu kadar. Yukarıdaki söylediklerime ek olarak söylüyorum: kesinlikle! Yazmalısınız!
Benim Substack yayınlarıma abone olmak isterseniz:
https://geceyecizik.substack.com/
https://canerkosedag.substack.com/
Umarım faydalı, bilgilendirici bir yazı olmuştur. Başlangıçta kendi yaptıklarımdan bu şekilde bahsedebilirim. Bunlardan başka bir şeyler yapmadım ve 29 aboneye ulaştım. Açıkçası bu benim için değerli!
Kendinize iyi bakın! ❤️
Instagram: caner_kosedag
Bluesky: canerkosedag
Bir yanıt yazın