Her gün yaptığınız ve size mutluluk getiren 5 şey nedir?
Merhaba sevgili okurlar! ❤️ Nasılsınız? Umarım iyisinizdir! Bu yazımda her gün yaptığım mutluluk getiren 5 şey söyleyeceğim. Başlayalım.
1. Blog yazmak
Blog yazmak beni mutlu ediyor. İçimi döktüğüm herkese açık bir günlük misali kullandığım da oluyor, kişisel gelişim vb. konulardan konuştuğum sanal bir mecra olarak kullandığım da oluyor. Blog yazmayı, beni bilenler bilir, herkese öneririm.
Tabii ki yazmayı az buçuk becerebilmek lazım fakat herkes biraz biraz yazarak gelişir ve yazar. Yazmak gelişebilen bir fiildir. Bu bağlamda sadece yazmayı öneririm. Nike’ın “Just Do It” sloganı türetimi sadece yazın. Gerisi gelecektir.
Yazmak rahatlatır. Yazmak iyileştirir. Tabii yazmak okus pokus değildir. Bizzat gördüğüm sınırı da bellidir. Gerçekten sorunlarınız varsa uzaklaştırır belki, ama çözmeyebilir. Tabii bu yazmaktan vazgeçirmesin. Asla! Yazacağınız varsa geri durmayın az ileri gidin.
2. Günlük yazmak
Yazmak iyileştirir dedik. Hele bir de her gün yazıyorsanız… Hele bir de her gün duygularınızı, düşüncelerinizi yazıyorsanız… Bir sırdaşla konuşuyorsanız… O zaman cidden yazmak iyi gelecektir.g
Günlük yazmayı sürekli önermişimdir çevreme. Normal günlük yazıyor olun, dijitale yazıyor olun… Yazın yeter ki! Günlük yazmak size duygularınızı kontrol etmeyi öğretir. Evet, belki sizi emotionman yapmaz ama az buçuk bir şeylerin farkında olursunuz.
Günlük yazmak duygu ve biliş kontrolünün yanında size hayatınız üzerinde de farkındalık verir. Bu farkındalıkla geçmişte ne yaptınız, şimdi ne yapıyorsunuz, neredesiniz, gelecekte ne yapmalısınız vs. bir şeyler biliyor olursunuz.
3. Oyun oynamak
Oyun oynamak, farklı dünyalara interaktif bir şekilde girmektir. Boş oyun, boş iş, boş kereta işi olarak bakılsa da bazılarımız tarafından oyun cidden güzel bir şey. Dünyanın karmaşasından alıp götürmesi falan baya iyi.
Kitap okumak yazarların gözünden dünyayı görmektir. Evet! Oyun oynamanın farkı nedir? Okunabilen, içindeki mesaj alınabilen ve ustaca kurgulanmış bir oyunun kitaptan geri kalır yanı neresidir? Bence birini okumak birini oynamak dışında pek fark yok gibi. Sadece oyun biraz daha eğlence işi. Diğer yandan oyunla mesajını vermek isteyen gayet iyi bir şekilde veriyor.
4. Bitki çayı ve kahve içmek
Bitki çayı rahatlatır, kahve ayıltır. Benim için çift namlulu silah hayata karşı! 😅 Şakam maka bir yana bitki çayını içince pamuk gibi, kahveyi içince zehir gibi oluyorum. İstediğim mood’u içeceğimle yakalıyorum.
Bitki çayı olarak önerim, relax mood için papatya. Keyif için ada çayı öneririm. Ama böğürtlen çayının üstüne tanımam. O ne ya öyle? Enfes! 😋
Kahve olarak da kendim üşenmesem moka pot ile demler, sütle latte yaparım! Az buçuk çikolata al sana mocha! Yok vazgeçtim karamelo, yaptım sana bi’ macchiato! Kaptın sen bu işi!
5. Görevlerime tik atmak
Beyin zeki olduğu kadar da aptaldır da. Ona bir şeyi göstersen direkt kapıyor sorgusuz sualsiz.
Görevlerime tik atmak direkt ona mesaj gönderiyor, “Ben bu işi yaptım!” diye. Bu da dopamin salınımına sebep veriyor. Bundandır ki to-do uygulamalarının kullanımı meşhur olsa gerek! 😀
Görevlere tik atında dopamin! İyi yere dükkan açmak cidden! 😀
Evet! Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim! Bu yazımda alttan alttan mutlu olmak için devasa şeylerin olmasına gerek olmadığını anlatmaya çalıştım. Umarım iyi anlatabilmişimdir. Hoşça kalın, esen kalın!
Instagram: ckosedag
Twitter: BloggerCanerK
Medium: Caner Kösedağ